19:06:4625 Nisan, 2024
Ä°stanbul 20 Hafif yağmur
13 Nisan 2021 07:21

Ramazan ayının ilk iki haftasında kısmi kapanma uygulamasına geçiyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ramazan ayının ilk iki haftasında tedbirleri biraz daha sıkılaştırarak kısmi kapanma uygulamasına geçiyoruz." dedi.

Ramazan ayının ilk iki haftasında kısmi kapanma uygulamasına geçiyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupa Birliğinden (AB) tek talebimiz, üyeliği kabul edilen diğer ülkelerle aynı süreçlere ve uygulamalara tabi tutulmamızdır." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, Türk milletinin ve İslam aleminin bugün ilk orucunu tuttuğu ve iftarını yapacağı Ramazan-ı Şerif ayını tebrik etti.

Rahmet, mağfiret ve bereket ayı olan ramazanın, tüm insanların sağlık, huzur, güven dolu günlere kavuşmasına vesile olmasını dileyen Erdoğan, Müslümanların bu ayın her gününü ibadet ve manevi arınma yanında helalleşme, dayanışma, yardımlaşma, iyiliği ve sevgiyi yüceltme fırsatına dönüştüreceklerine inandığını söyledi.

Ramazana ulaştırdığı gibi sağlık ve afiyetle bayrama da eriştirmesini Allah'tan niyaz eden Erdoğan, "Dünyanın neresinde bir kalbi buruk, gözü yaşlı, yüreği yaralı, sıkıntı içinde bir masum, bir mağdur, bir garip varsa hepsinin de ramazan ayı hürmetine felaha, kurtuluşa, selamete kavuşması için dua ediyoruz." ifadesini kullandı.

Erdoğan, son kabine toplantısından bu yana diğer çalışmaların yanı sıra ülke açısından çok önemli bir dizi uluslararası programa katıldıklarını belirtti.

​​​​​​​- Türk Konseyi

Önceki hafta Türk Konseyi devlet başkanları ile çevrim içi gerçekleştirdikleri zirvede, sağlıktan ticarete geniş bir yelpazede iş birliğini ilerletmenin yollarını aradıklarını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tam ve gözlemci üyelerinin yanı sıra Türk Konseyine katılmak isteyen çok sayıda ülke bulunuyor. Artık bu oluşumu uluslararası bir örgüt haline getirmemizin zamanının geldiğini görüyoruz. Konsey, bünyesinde kurulan çok sayıda yapı ile üzerinde çalışılan vizyon belgesi çok daha güçlü bir kurumsallaşma ihtiyacını ortaya koyuyor. Bu hususta diğer devlet başkanlarıyla da mutabık olduğumuzu memnuniyetle müşahede ediyoruz. İnşallah salgın şartlarının el vermesi halinde kasım ayında Türkiye'de ev sahipliği yapmayı planladığımız 8. Olağan Zirve'de bu doğrultuda somut adımları atacağız. İstanbul'da prestijli bir tarihi binayı, konseyin ve ileride kurulacak yapının yönetim ihtiyaçlarını karşılamak için hazırladık."

- AB'ye üyelik

Erdoğan, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen'i ağırlayarak, gündemdeki konuları enine boyuna konuştuklarını hatırlattı.

Gümrük Birliği'nden vize serbestisine, Doğu Akdeniz'den Ege ve Kıbrıs'a, 18 Mart Mutabakatı'ndan güncel gelişmelere kadar çok geniş bir yelpazeye yayılan bu görüşmenin, ilişkiler bakımından yeni bir dönüm noktası teşkil etmesini umduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu ortak konu başlıklarının yanı sıra muhataplarımızın gündeme getirdiği hususlarla ilgili de kendilerini detaylıca bilgilendirdik. Hep söylediğimiz gibi Türkiye, AB ile ilişkilerinde daima samimi ve şeffaf olmuştur. En başından beri AB'ye tam üyelik için gerekli şartları karşılayacak adımları birer birer attık. Demokratik ve ekonomik kriterler bakımından bizden sonra başvurduğu halde hızla birliğe üye yapılan ülkelerin çok önünde olduğumuz bir gerçektir. Son olarak 18 Mart Mutabakatı çerçevesinde üzerimize düşenleri fazlasıyla yerine getirerek, Avrupa'nın ciddi siyasi ve ekonomik krizlere yol açacak bir düzensiz göç akınına uğramasının önüne geçtik. Avrupa ülkelerinde salgın sürecinde yaşanan toplumsal kargaşalar karşısında verilen demokrasiye ve hukuk devleti ilkelerine aykırı tepkiler, Türkiye'ye yönelik çifte standardı bir kez daha gözler önüne sermiştir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadele başta olmak üzere, Avrupa ile mukayese edilemeyecek pek çok tehditle karşı karşıya bulunan Türkiye'ye yöneltilen ithamların, ilkesel temelinin olmadığını her fırsatta muhataplara anlattıklarını aktardı.

AB'ye tam üyelik hedefine ve bu çerçevedeki taahhütlere hala bağlı olduklarını belirten Erdoğan, "AB'den tek talebimiz üyeliği kabul edilen diğer ülkelerle aynı süreçlere ve uygulamalara tabi tutulmamızdır. Bir kez daha altını çizerek tekrar etmek istiyorum. Türkiye'nin demokrasi, insan hakları, hukuk devleti, ekonomide güven ve istikrar gibi hususlardaki gayretleri öncelikle kendi vatandaşlarının hak, özgürlük ve refah seviyesini yükseltmeyi amaçlamaktadır. Bu süreci AB ile birlikte yürütürsek çok daha memnun kalırız. Aksi takdirde biz kendi vatandaşlarımız için en iyisi, en hayırlısı, en faydalısı neyse onu yapmayı zaten sürdüreceğiz." diye konuştu.

- D-8 Teşkilatı

Erdoğan, kısaca D-8 diye ifade ettikleri gelişen 8 ülke teşkilatının, Bangladeş'in ev sahipliğinde gerçekleştirilen 10'uncu zirvesine de çevrim içi iştirak ettiklerini anımsattı.

"Rahmetli Erbakan Hocamızın kuruluşuna öncülük ettiği, sekreteryası da İstanbul'da bulunan D-8'i, çeyrek asırlık geçmişine rağmen hala hak ettiği yere gelememiş bir yapı olarak görüyoruz." diyen Erdoğan, şu görüşleri paylaştı:

"Bu teşkilat, savaşın yerine barışın, çifte standardın yerine adalet ve kalkınmanın, sömürü yerine paylaşımın, baskı ve tahakküm yerine insan hakları, özgürlük ve demokrasinin hakim kılınması gibi gerçekten ulvi değerler esas alınarak kurulmuştur. Dünyanın, bu değerlere olan ihtiyacı tartışmaya mahal bırakmayacak derecede açıkça ortadadır. Bu anlayışla Türkiye olarak, çoğunluğu gençlerden oluşan yaklaşık 1,1 milyarlık bir nüfusu temsil eden D-8'i güçlendirmek için her türlü gayreti gösteriyoruz, göstermeyi sürdüreceğiz. Teşkilatın, yeni üyeler ve ortaklarla güçlendirilerek, ticari ilişkilerini genişleterek, sosyal ve kültürel yakınlaşmayı artırarak, hem kendi mensuplarına hem insanlığa çok hayırlı hizmetler verebileceğine inanıyorum."

Millet Kütüphanesi'nde dün gençlerle bir araya geldiklerini ve sohbet başlıklarından birinin de gençlerin istihdamı konusu olduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye'de tüm gençlerin okul öncesinden üniversiteye kadar her kademede dilediği seviyeye kadar eğitim alma imkanına sahip olduğunu vurguladı.

Geçmişte çok büyük sorun kaynağı olan bu safhanın aşıldığını, artık tüm dikkat ve enerjilerini gençleri bugünün ve geleceğin dünyasında karşılığı olan alanlara yöneltmeye verebileceklerini dile getiren Erdoğan, "Bugünkü toplantımızda da özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanımıza verdiğim talimatla bütün organize sanayi bölgelerinde, endüstri bölgelerinde vesaire oralardaki bütün işverenlerle çok daha yakın, sıcak irtibata geçip gençlerimizin üniversiteyi bitirdikten sonra değil, üniversiteyi bitirmeden staj döneminden başlamak üzere istihdamının sağlanmasını kendilerine talimat olarak verdik." dedi.

Kamudaki sınırlı istihdam yerine özel sektördeki çok daha geniş çalışma alanlarına yönelen gençlere verdikleri destekleri artırdıklarını bildiren Erdoğan, "Son olarak başlattığımız bir projeyle belirli şartlara sahip özel sektör kuruluşlarında istihdam edilecek her kişi için 100 bin lira kredi imkanı getirdik. Kamunun ve belediyelerin yürüttüğü projeler için de genç istihdamını zorunlu kılıyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığımız bu yıl sözleşmeli ve işçi kadrosunda toplam 8 bin 121 kişiyi istihdam edecektir. Şehit yakınları ve gazilerimizin istihdamını en son yaptığımız 333 atamayla toplamda 45 binin üzerine çıkardık. İş hayatında giderek daha etkin hale gelen kadınlarımıza verdiğimiz destekleri de artırarak sürdürüyoruz." diye konuştu.

Türkiye'yi hizmet ve eser siyasetiyle nice badirelerin üstesinden gelerek bugünlere ulaştırdıklarını belirten Erdoğan, "Salgının yol açtığı sıkıntıları çözecek olan da ülkemizi salgın sonrasında yeniden şekillenecek küresel siyasi ve ekonomik sistemde hak ettiği yere çıkartacak olan da yine biziz. Milletimizin moralini bozmaya, içini karartmaya, zihnini bulandırmaya yönelik hiçbir söz ve eylemin bu ülkeye en küçük bir faydası olmadığı gibi yol açacağı karmaşa da hepimize ilave yükler getirecektir. Bunun için herkesi teenniyle hareket etmeye, hayırda yarışmaya, hak ve hakkaniyet çizgisinden ayrılmamaya davet ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin salgının sağlık boyutunu başarıyla yürüttüğü gibi alınan tedbirlerin olumsuz etkilerini azaltma konusunda da dünyadaki en başarılı ülkeler arasında yer aldığını söyleyen Erdoğan, Avrupa başta olmak üzere pek çok yerde hala yaygın şekilde süren kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılması planlarının gerisinde kalmamak için gayret gösterdiklerini dile getirdi.

Erdoğan, her fırsat bulduklarında tedbirleri gevşeterek normalleşme sürecini başlattıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Aşılamada 19 milyonu bulan rakamımızla dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz. Tedarik imkanlarını genişleterek bu rakamı hızla artırmak için tüm kapıları zorluyoruz. Ancak vaka ve vefat sayılarımızın artış gösterdiği durumlarda ister istemez tedbirleri sıkılaştırmaya mecbur kalıyoruz. Ülkemizdeki tabloyu, yakın ilişki içinde olduğumuz yerler başta olmak üzere dünyadaki genel gidişatın gerisine düşürmemiz gerekiyor. Aksi takdirde salgının önümüze getirdiği fırsatları yeteri kadar değerlendirememe riskiyle karşı karşıya kalabiliriz."

- "Bu gidişata seyirci kalamazdık"

Son dönemde özellikle büyük şehirlerde artan vaka ve vefat sayılarının kendilerini tedbirleri yeniden sıkılaştırmaya yönelttiğine işaret eden Erdoğan, "Her ne kadar sağlık sistemimizi zorlayacak bir durumla karşı karşıya değilsek de bu gidişata seyirci kalamazdık." dedi.

Erdoğan, bir önceki Kabine Toplantısı'nda, çoğu ramazan ayıyla başlayacak bir dizi tedbiri kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatarak, şunları söyledi:

"Bugünkü toplantımızda süreci tüm boyutlarıyla yeniden değerlendirdik. Amacımız ülkemiz ve milletimiz için en doğrusunu yapmaktır. Bu çerçevede ramazan ayının ilk iki haftasında tedbirleri biraz daha sıkılaştırarak kısmi kapanma uygulanmasına geçiyoruz. Amacımız bu 2 haftalık sürede vaka ve vefat sayılarında önemli oranda düşüş sağlamaktır. Şayet bu iki haftalık dönemde hedeflediğimiz tabloda beklediğimiz oranda iyileşmeyi temin edemezsek devamında çok daha sert uygulamaların gelmesi kaçınılmaz hale gelecektir. Vatandaşlarımın her birinden 'tamam' diye ifade ettiğimiz temizlik, maske ve mesafe kurallarına riayet ederek bu mücadeleye destek vermelerini hassaten rica ediyorum. Aynı şekilde aşı sırası gelenlerin de bu imkanı derhal değerlendirmelerini istiyorum. Aşının vaka ve vefat sayılarını düşürmedeki etkisi gözlemlerle, rakamlarla tespit edilmiştir."

- Hafta içi sokağa çıkma kısıtlaması 19.00'da başlayacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin geçmişte de tecrübe ettiği kısmi kapanma çerçevesinde uygulamaya geçirilecek hususlara ilişkin şunları kaydetti:

"Hafta sonu sokağa çıkma sınırlaması uygulaması sürerken hafta içi sokağa çıkma sınırlamasının saatleri akşam 19.00 ve sabah 05.00 olarak güncellenmiştir. Sokağa çıkma saatlerinde zorunlu haller dışında şehirlerarası seyahatlere izin verilmeyecektir. Bir süre önce ara verdiğimiz 65 yaş üstü ve 18 yaş altının şehir içi toplu taşıma araçlarını kullanma sınırlamasını yeniden getiriyoruz. Kamuda saat 16.00'da bitecek şekilde dönüşümlü ve esnek mesai yeniden yaygınlaştırılacak, hamileler ve kronik hastalığı olanlar ile 10 yaş altı çocuğu bulunan kadın personel idari izinli sayılacaktır. Şartları uygun olan özel sektör firmaları da bu yönde teşvik edilecektir.

Eğitimde sınav sürecinde olan 8. ve 12. sınıflar ile okul öncesi eğitim kurumları dışındaki tüm kademeler uzaktan eğitimle faaliyetlerini sürdürecektir. Yeme-içme hizmeti veren kafe, kıraathane, lokal, çay bahçesi, spor salonu ve benzeri mekanlar faaliyetlerine bayram sonrasına kadar ara verecektir. Lokanta ve benzeri işletmeler ise ramazan boyunca sadece belirlenen saatlerde paket ve gel-al hizmetiyle çalışmalarını yürütecektir. Düğün, nişan, kına, nikah, genel kurul ve benzeri bütün toplantılar ile kapalı alanlarda yapılan etkinliklerin tamamı bayram sonrasına kadar ertelenmiştir. Oteller sadece kendi müşterileriyle sınırlandırılmış şekilde hizmet verebilecek. Sahte rezervasyon ve benzeri hilelere göz yumulmayacaktır. Konaklama tesisleriyle evlerde toplu iftar ve benzeri organizasyonlar gerçekleştirilemeyecektir. Konuyla ilgili diğer ayrıntılar İçişleri Bakanlığımızca bu gece yayımlanacak genelge ile duyurulacak, uygulama da yarın akşam saati itibariyle başlayacaktır. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun."