Suriye'nin kuzeyinde yuvalanan PKK terör örgütünün uzantısı PYD/YPG, 2011'den bu yana iç savaşın yaşandığı Suriye'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) kararına karşı şekilde yasa dışı yerel seçim çağrısında bulundu.
Güvenlik kaynaklarından alınan bilgilere göre; PKK terör örgütü, uluslararası alanda tanınma planı kapsamında 2011 yılından beri iç savaş yaşanan Suriye'de meşru olmayan bir sandık kurmaya kalktı. Suriye'nin toprak bütünlüğüne tezat olacak şekilde yerel seçim çağrısında bulundu. PYD/YPG, Fırat'ın doğusunda yerel seçim çalışmalarına başladı. Belirlenen ilk tarih, 30 Mayıs 2024 olarak açıklandı. Ancak seçimin tarihi, 11 Haziran'a ertelendi. Seçimin Cezire, Deyrizor, Rakka, Tabka, Fırat, Münbiç ve Afrin'in Şehba bölgelerinde yapılması planlanıyor. Böylece PKK, Suriye'de öncelikle özerk bir statü oluşturacak, sonrasında ise bağımsız devlet kurma planını devreye sokacak. Buna karşı; Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) belediye seçimlerini boykot edeceğini duyurdu. Suriye Kürdistan Demokrat Partisi (PDK-S) genel sekreteri Muhammed İsmail de "Biz bu seçimlere katılmıyoruz. Bize göre bu seçim meşru da değildir" dedi. Ayrıca, bölgedeki diğer siyasi yapılar da seçimlerin boykot edilmesi kararını destekliyor.
PYD/YPG'nin sözde yerel seçim çağrısı, BMGK'nın 2254 sayılı, 'Suriye'de acil bir ateşkesin sağlanması ve ülkede siyasi çözüme ulaşılması' kararına uymuyor. ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin'in daimi üye olduğu BMGK'nın 2015 yılında kabul ettiği kararda Suriye'nin toprak bütünlüğünün altı çiziliyor. Suriye'de acil bir ateşkesin sağlanması ve ülkede siyasi çözüme ulaşılması çağrısı yapılıyor. Suriye'nin geleceğine Suriye halkının karar vereceği vurgulanıyor. BM'nin desteği ile Suriyelilerin liderliğinde bir siyasi dönüşümün altı çiziliyor. Yani bu kararla, Suriye'nin bağımsızlığı, egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğüne bağlılık bildiriliyor.
BMGK'nın 2254 sayılı kararı doğrultusunda, BM tarafından yapılan tüm açıklamalarda Suriye krizinin siyasi çözümünün, Suriyeli tüm tarafların katılımı ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasından geçtiği halen vurgulanıyor.