Güney Afrika Cumhuriyeti'nin başkenti Pretorya'da düzenlenen Afrika Havacılık ve Savunma Fuarı'na (Africa Aerospace and Defence Show-AAD2022) katılan Yıldız, Hürkuş'tan Atak helikopteri, Aksungur ve Şimşek Anka'ya dek yürütülen çalışmaları, fuarı yerinde izleyen Sabah muhabiri Hakan Tekin'e değerlendirdi.

Ömer Yıldız'ın şunları kaydetti:

KENDİ REKORUNU KIRDI

TUSAŞ'ın İHA sınıfında 3 adet ürünü var; ANKA, AKSUNGUR ve ŞİMŞEK. ŞİMŞEK diğerlerinden ayrı olarak hedef uçak. Bunun amacı saldırıda bulunan bir hava aracını taklit etmek. ANKA, keşif, istihbarat ve gözetleme ile hedef işaretlemesi yapan bir İHA. 30 saat havada kalma özelliği var. Şu ana kadar hava kuvvetleri, jandarma, cumhurbaşkanlığı ve deniz kuvvetlerinde kullanılıyor. ANKA'yı Tunus ve Kazakistan'a sattık. Tunus'ta 30 saat 30 dakika görev uçuşu yaparak kendi rekorunu kırdı. Yani en uzun uçuşunu Tunus'ta yaptı. Bu araçlar Türkiye'de terörle mücadelede kendini ispatlamış araçlar olduğu için Afrika ülkelerinin de ilgisini çekiyor.

Türkiye çok uzun süre teröre karşı mücadele verirken, İHA'larda oldukça başarılı oldu. Teröre karşı mücadele ettiğimiz zaman sahayı sürekli gözetlememiz gerekiyor. Bunun için havada çok uzun süre kalacak bir uçağa ihtiyacınız var. Bu gözetlemeyi yapacak iyi bir kameraya ihtiyacınız var. Bir de teröristleri etkisiz hale getirecek akıllı diye tabir ettiğimiz bombalara ihtiyacınız var. İHA'lar bu üç görevi de icra edebiliyor. Terörle mücadeledeki başarısından dolayı diğer ülkeler gelip Türkiye 'ne yapıyorlar' diye bakıyor. Bizim silahlarla tanışıyorlar, hava kuvvetleri, jandarma ve deniz kuvvetleri ile konuşuyorlar. Onlardan aldıkları referansla birlikte gelip bize müşteri oluyorlar.

EGE ADALARININ RÖNTGENİ ÇEKİLİYOR

ANKA, hava kuvvetleri komutanlığının ihtiyaçları yönelik geliştirilen bir uçak. AKSUNGUR, ANKA'nın çift motorlu hali. AKSUNGUR'un faydalı yük taşımasını ve havada kalma süresini geliştirdik. 50 saat havada kalabiliyor. 12 tane MAM-L ile 12 saat görev yapabiliyor. AKSUNGUR'u şu ana kadar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ve Cumhurbaşkanlığına teslim ettik. Deniz kuvvetleri bunu NATO görevlerinde de kullanıyor. Dalaman'dan kalkıyor tüm Akdeniz'i dolaşıyor, Karadeniz'e çıkıyor. Karadeniz'de serseri mayınları bulmak için kullanılıyor. Bir kalkışta birden fazla görevi icra edebiliyor. Aksi takdirde bu görevleri yapacak en az 3 farklı uçak kullanmanız gerekiyor. Çok etkin ve verimli bir uçak. Özelikle Yunanistan'ın silahlandırdığı adaları AKSUNGUR'la tespit edilebiliyor. 8 kilometre mesafeden bir kişinin elinde silah mı var, sopa mı var, gündüz ve gece ayırt edebilirsiniz. Adalarda gemi, tank, tüfek gibi hepsini takip edebiliyor. Hatta adalara kimin gelip gittiğini bile tespit edebiliyor. Yunanistan'ın attığı adımın röntgeni çekiliyor. 'Eye in the sky' diyelim. Kuvvetlerimiz bunları etkin ve verimli bir şekilde kullanılıyor. Anka'ya 5 ayrı kamerayı entegre ettik. Mam-l, Cirit ve Umtas entegre edilmiş durumda. AKSUNGUR'A KGK ve HGK mühimmatlarını entegre ettik. Şu anda SAGE, ASELSAN ve ROKETSAN tarafından geliştirilip müşteriye verilen tüm mühimmatların entegrasyonunu çalışıyoruz. SAGE tarafından verilen kuzgun var, yakında o entegre edilecek.

PARAŞÜT BEZİNİ BİLE VERMEDİLER

ASELSAN'ın geliştirdiği minyatür bomba var. İkisinin entegrasyonunu çalışıyoruz. Bir Alman motoru bir de yerli motorumuz var. Şu anda motor konusunda bir sıkıntımız yok. Adı konmamış bir ambargo var. Şimşek yere paraşütle iniyor, o paraşüt bezini bile vermediler. Sonra siz yapıyorsunuz, bu defa vermeye çalışıyorlar. Ama savunma sanayinde adı konulmamış bir ambargo var.

DENİZ SUYU AKUSTİK PROFESÖR İLE DİNLENİYOR

AKSUNGUR'u deniz kuvvetlerinde karakol uçaklarının yaptığı görevi yapacak hale getirmeye çalışıyoruz. Bunun birinci aşamasını yaptık. Suya bıraktığımız mikrofonlar suyu dinliyorlar, radyo dalgalarıyla dinlediklerini yayınlıyorlar. Deniz karakol uçağıyla bu görevi yaparsanız, deniz karakol uçakları bu yayınları alıyor ve o yayınlardan akustik analiz yapılıyor. Bu analizler sonucunda denizaltı var mı, yok mu, yeri neresi gibi bilgileri alıyor. Şimdi biz bu görevi ANKA ve AKSUNGUR'la yapabilir hale geldik. ANKA ve AKSUNGUR dinleyip bilgi işlemesinin yapılacağı merkezlere gönderiyorlar.

Yine denizaltı var mı yok mu onu tespit edebiliyor. Bir sonraki aşamada akustik prosesör dediğimiz hesaplamayı yapan bilgisayarı da uçağın üzerine yerleştirdik. Daha sonra bilgileri yere aktarmadan uçağın üzerinden işleyerek bilgi sahibi olunacak. Bir sonraki aşama da mikrofonların deniz karakol uçağından değil de insansız bir hava platformundan bırakılması. Buna biraz daha zamanımız var, üzerinde çalışıyor.