10:20:1610 Mayıs, 2025
İstanbul 16 Hafif yağmur
29 Kasım 2023 01:12

Netanyahu adını ''Gazze Kasabı'' olarak tarihe yazmıştır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Gazze'de son asrın en büyük mezalimlerinden birini yapan Netanyahu, adını tarihe şimdiden 'Gazze kasabı' olarak yazdırmıştır.' ifadelerini kullandı.

Netanyahu adını ''Gazze Kasabı'' olarak tarihe yazmıştır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Türkiye Yüzyılı'nın inşası için gece gündüz demeden çalışan, koşan, koşturan tüm kardeşlerime şahsım ve partim adına selamlarımı iletiyorum. 7 güzel adamdan biri merhum Erdem Beyazıt duygularımıza ne güzel tercüman oluyor, Müslüman yürekler bilirim daha, kızdı mı cehennem kesilir, sevdi mi cennet. Eller bilirim haşin, hoyrat, mert. Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır. Her kırışığı sorulacak hesabı, her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır. Evet yine sizlerin vasıtasıyla alınlarındaki her kırışık zalimlerden sorulacak bir hesabı anlatan Filistinli kardeşlerimi, Gazze'nin mazlum ve mağrur insanlarını en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum.

Gazzeli kardeşlerimiz 7 Ekim'den beri insanlık tarihinin en kalleş, en menfur saldırılarına maruz kaldılar. Camileri bombalandı, okulları harabeye çevrildi, hastaneleri yerle yeksan edildi, sığındıkları mülteci kampları bilinçli şekilde hedef alındı. Göç eden sivillerin üzerine yollarda bombalar yağdırıldı. Anaların öpüp koklamaya kıyamadığı sabiler hunharca katledildi.

Babalara gözü gibi sakındıkları yavrularının parçalarını toplattılar. Gıdasını, yakıtını, ilacını, ekmeğini, elektriğini, suyunu, iletişimini kesip 360 kilometrelik açık hava hapishanesine sıkıştırdıkları 2,3 milyon insana adeta soykırım uyguladılar.

"NETANYAHU ADINI TARİHE 'GAZZE KASABI' OLARAK YAZDIRMIŞTIR"

Tüm dünyanın gözü önünde 50 gün boyunca Gazze'yi yaktılar yıktılar. İnsanlık tarihine kara birer leke olarak geçen her türlü zulmü yaptılar. Gazze'deki İsrail zulmüne maruz kalanlar 7 Ekim'den beri yaşadıkları tam bir cehennem.

Gazze'de son asrın en büyük mezallerimden birini yapan netanyahu adını tarihe 'Gazze kasabı' olarak yazdırmıştır. Bu kara leke yalnız onun değil ona koşulsuz destek veren herkesin alnına yazılmıştır.

Netanyahu işlediği cinayetlerle antisimitizmi körükleyerek İsrail halkıyla birlikte tüm Yahudilerin güvenliğini tehlikeye atıyor.

Gazzeli kardeşlerimize yönelik insani yardımlarımız devam ediyor. 12 uçak ve 1 gemi dolusu yardım malzemesini sevk ettik. Toplam 1500 ton insani yardım malzemesi taşıyan 2. gemimiz bugün yola çıkıyor. Girişimlerimiz çok boyutlu olarak sürecektir. Yaralıların Türkiye'ye intikali sağlanacak.

"DİK VE DİRAYETLİ DURUŞU İÇİN İSPANYA'YI TEBRİK EDİYORUM"

Türkiye olarak tarih boyunca olduğu gibi bugün de tüm imkânlarımızla Gazzeli kardeşlerimizin yanındayız. Uluslararası temaslarımızın ilk ve en önemli konusu Gazze'deki savaştır. Son olarak Cezayir seyahatimizde Cumhurbaşkanı Tebbun ile ardından hafta sonu ülkemizi ziyaret eden Lübnan Başbakanı Sayın Mikati ile bu meseleyi tüm yönleriyle konuştuk. İspanya Başkanı Sayın Sanchez ile telefon görüşmemizde Gazze'yi ele aldık. Bu konudaki dik ve dirayetli duruşu için İspanya'yı tebrik ediyorum.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres ile yaptığımız telefon görüşmesinin gündemi Filistinli kardeşlerimizin yaşadığı insani dramdı. Yarın Birleşik Arap Emirlikleri'ne gidiyoruz. Dubai ziyaretimizde iklim konularıyla birlikte Gazze'yi de ele alacak, Gazze halkı için neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz. Gazze için temas trafiğimizi yoğunlaştırarak sürdüreceğiz. Cuma günü başlayan esir takaslarını ve insani arayı akan kanın bir nebze durdurulması bakımından müspet bir gelişme olarak görüyoruz. Mutabakatın tesisine katkı veren tüm kardeş ülkelere teşekkür ediyoruz.

Gazze'nin ihtiyaç duyduğu malzemelerin bir kısmının bölgeye ulaştırılmasından memnuniyet duyuyoruz. Ancak içeriye girmesine izin verilen yardım miktarı Gazze halkının asgari ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzaktır. Netanyahu yönetiminden gelen açıklamalar insanı aranın kalıcı ateşkese tahvil edilmesi yönündeki umutlarımızı azaltmaktadır. İsrail kamuoyu nezdinde iyice köşeye sıkışan Netanyahu'nun siyasi ömrünü uzatmak için daha çok kan dökmesinin, daha fazla can almasının önüne mutlaka geçilmelidir. Netanyahu, Gazze'de işlediği cinayetlerle antisemitizmi körükleyerek İsrail halkı ile birlikte tüm Yahudilerin güvenliğini tehlikeye atıyor. Dünyada antisemitizm ile birlikte İslam düşmanlığı da yükseliyor.

Batılı liderlerin Hamas bahanesi ile Filistinlileri şeytanlaştıran sorumsuz söylemlerinin bedelini ise bu ülkelerde yaşayan göçmenler ödüyor. Pazar günü ABD'de üç Filistinli öğrenciye yönelik menfur saldırı bunun son örneğini teşkil etti. Çoğu zaman fanatik denilerek, akli dengesi bozuk denilerek veya aşırı sağcı denilerek önemsizleştirilmeye çalışılan bu teröristlerle mücadelede Batılı devletlerin isteksiz davrandığını biliyoruz. Gazze krizinin başından beri sergiledikleri çifte standart Müslümanlara yönelik nefret suçlarının cezasız kalmasında kanuni boşluklardan ziyade başka senaryoların devreye girdiğine işaret ediliyor. Kur'an-ı Kerim'i yakan menfurlara fikir özgürlüğü, bu kılıf altında gösterilen musamakar tavır kesinlikle iyi niyetli değildir. Anlaşılan geçmişte Musevilere ve Romanlara yapıldığı gibi bugün de bir Müslüman sorunu icat edilmeye çalışılmaktadır. Çoğu Avrupa'da olmak üzere 7 milyon insanı yurt dışında yaşayan bir ülke olarak tüm bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Tek bir vatandaşımızın dahi burnunun kanamasına izin vermeyeceğiz.

TÜRKİYE, FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİNİN YANINDADIR

Türkiye Devleti ve milleti ile Filistinli kardeşlerinin yanındadır. 29 Kasım Filistin halkı ile uluslararası dayanışma günü vesilesiyle bir kez daha bölgemize barış ve huzurun ancak 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti'nin kurulmasıyla mümkün olduğunu hatırlatmak istiyorum.

7 Ekim'den bu yana Gazze krizi gündemimizdeki ilk konu olmakla birlikte ülkemize, milletimize ve partimize dair hususları da ihmal etmiyoruz. Son grup toplantımızın ardından gerçekleştirdiğimiz Almanya ve Cezayir ziyaretlerinde muhataplarımızla ikili ticari, beşeri, siyasi ve savunma konularını etraflıca ele aldık.

Komşumuz Yunanistan'la ihtilaflarımız dün vardı yarın da olacak. Bu gerçek, aynı denizi paylaşan iki ülke olarak ortak paydada buluşamayacağımız anlamına asla gelmez.

MERKEZ BANKASI KARARLARI

Bölgemizdeki krizlere, depremlerin olumsuz etkilerine rağmen yakaladığımız ivmeyi değerli bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve inovasyon odaklı çalışan her girişimcimizin yanındayız. Merkez Bankamız bu amaçla geçen hafta önemli bir karar aldı. Avans kredisine yıllık 100 milyar limit tahsis edildi. 3 yıl boyunca toplam 300 milyar lira limit ayrılacak. Ayrıca ihracatçılarımız için reeskont kredi limitlerini 10 kat artırarak 3 milyar lira seviyesine çıkardık. Her iki kararın özel sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum. Merkez Bankası rezervlerimizin eylül 2014'ten bu yana ilk kez 134.5 milyar dolara çıktığının müjdesini de sizlerle paylaşmak istiyorum.

YAPI MALZEMELERİNDE FAHİŞ FİYATLARLA MÜCADELE

Deprem bölgesinde fahiş fiyat uygulayan yandı. Depremi kazanca dönüştürmek isteyen tamahkarlar var. Mevcut cezaların 10 kat fazlası uygulanacak. Ekonomik hayattaki deprem fırsatçılarına biz göz açtırmıyoruz.

Önümüzdeki aydan itibaren deprem konutlarının hak sahiplerine teslimine başlıyoruz. Yıl bitmeden 46 bin deprem konutu ve köy evini teslim etmeyi planlıyoruz.

Yapı malzemeleri ve işlerinde fahiş fiyatlar söz konusu. Tamamen açgözlülükten kaynaklanan bu vicdansızlığın üzerine gitmekte kararlıyız.

Şehit öğretmen Şenay Aybüke Yalçın'ın hayat hikayesini, mücadelesini ve umutlarını beyaz perdeye aktaran 'Aybüke: Öğretmen Oldum Ben!' filmini gençlerimizin mutlaka izlemesini tavsiye ediyorum.

"SAPKIN AKIMLAR KARŞISINDA TEK DİK DURAN CUMHUR İTTİFAKI'DIR"

İstanbul Sözleşmesi'ni dillerine dolayanların amacı toplumsal yapımızı çökertmektir. Sapkın ve sapık akımların en büyük destekçisi kesimlerin temel hedefi toplumsal yapımızı çökertmektir. LGBT. Çok açık net, bu sapkın sapık akımlar karşısında tek dik duran Cumhur İttifakı'dır, AK Parti'dir. Biz meydanı bunlara bırakmayacağız. Gençlerimizi ifsat etmelerine fırsat vermeyeceğiz.

Kadına yönelik şiddetle mücadele 2024 yılı faaliyet planının detaylarını açıkladık. Toplam 66 alt hedef ve 218 faaliyet başlığının yer aldığı plan, kadına yönelik şiddet konusundaki irademizin en somut ifadesidir.

Gençlerimize 150 bin liralık evlilik kredisi imkanı sunacağız. Kredi kullanan gençlerimiz aynı zamanda 2 yıl boyunca aile danışmanlık hizmetinden de faydalanacak. Seçim vaatlerimizden olan Aile ve Gençlik Fonu'nun da hayırlı olmasını diliyorum.

DOĞAL GAZ FATURASINA DEVLET DESTEĞİ

Şimdiye kadar bu çerçevede vatandaşlarımıza toplam 87 milyar liralık doğrudan destek sağlamış olduk. Bu uygulamayı Nisan 2024'e kadar devam ettireceğiz. 25 metreküplük tüketimi faturalardan düşürüyoruz.

ÇALIŞAN EMEKLİLERE 5 BİN TL

Emeklilerimizle ilgili son müjdemizi de paylaştık. 5 bin TL ödeme kararımızı çalışan emeklilerimize de teşmil ediyoruz. Meclisimizin de onayını aldıktan sonra çiftçi ve Bağ-Kur'lular dahil, çalışan tüm emeklilerimize tek seferlik ödemelerimizi yapacağız. 15.2 milyon emeklimizin tamamına bir defaya mahsus 5 bin TL ödemiş olacağız. Kararımızın emeklilerimize tekrar hayırlı olmasını diliyorum.

"CHP'DE FİGÜRANLAR DIŞINDA HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEDİ"

Muhalefette bolca ayak oyunu var. Bizim gündemimizin en başında Türkiye Yüzyılı'nın inşası varken, onların gündeminde bölücü örgütün emrinde olanlarla Meclis'te nümayiş yapmak var. Ne Türk siyaseti ne de Türk demokrasisi böyle bir manzarayı asla hak etmiyor. Milletimiz iktidarı denetleme görevi verdiği muhalefetin pembe dizileri aratmayan hançer siyasetinden artık bıktı usandı. Vatandaş adlarını duymak, yüzlerini görmek dahi istemiyor. Seçim sonuçları açıklandıktan sonra biraz umutlanmıştık. Belki hatalarını anlarlar demiştik ancak Batı cephesinde değişen hiçbir şey olmadı. Ağır yenilginin tüm faturasını cumhurbaşkanı adaylarına kestiler. Şimdi de devletin bakanlıklarını dağıttıkları gizli mutabakat konusunda aynı taktiği uyguluyorlar. Haberimiz yoktu diyerek kirli pazarlıklardan kendilerini temize çıkarmaya çalışıyorlar. Utanmasalar seçim gecesi söyledikleri 'kazanıyor' yalanını da inkar edecekler. Ama video o kadar güzel bir alet ki, bunlara manevra fırsatı vermedi. CHP'de genel başkanlık koltuğundaki şahıs değişti ama siyaset yapışı değişmedi.

"BİZ ŞEHİT ANALARIYLA YOL ARKADAŞIYIZ"

Bölücü örgüte sempatiyle bakanlarla opera dinlemeyi, kahvaltı yapmayı, seçim ittifakı kurmayı maharet saydılar. Şimdi el etek öptükleri için onur duyduklarını ifade ediyorlar. Varsın onlar (muhalefet) bu şekilde yoluna devam etsin. Bi,z şehit analarıyla yol arkadaşıyız.

"BUGÜN BİR BAŞLIK ATIYORUM: YENİDEN İSTANBUL"

Bugün bir başlık atıyorum: Yeniden İstanbul. Her zaman söylediğim gibi bizim kuklalarla ve kuklacılarla işimiz yok.