09:08:2814 Aralık, 2025
14 Kasım 2023 11:24

Kriz düşü kuranlar avuçlarını yalayacak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında hiyerarşik bir düzen yoktur. Anayasa Mahkemesi'nin millet vicdanına ihlal kararları yeniden yargılama sebeptir. Kriz düşü kuranlar avuçlarını yalayacak' dedi.

Kriz düşü kuranlar avuçlarını yalayacak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

"85 milyonluk Türk vatandaşımızın tamamına elimizi uzatıyoruz. Gönül vermedikçe, gönül bulamayacağımızın farkındayız. MHP olarak milletimize gönlümüzü verdik. Vatanımıza da ömrümüzü verdik."

"Türkiye'mizin her yerindeyiz. Vatandaşlarımızla buluşuyor, dertleşiyor, birlikte kucaklaşıyoruz."

"31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimler sürecini dolu dolu geçireceğiz. Hiçbir şeyi şansa bırakmayacağız. Boş zamanlarda İstanbul'a uğrayan büyükşehir belediye başkanını eve göndereceğiz. Zillet ittifakının ayak oyunları sona erecek. Merkezi yönetimle, yerel yönetimler tek ses olacak."

"Zamana ve mekana göre fikir, görüş ve siyaset değiştirmeyiz. Rüzgarsız havada dönen fırıldağın kimler tarafından üflendiğini biliriz. Zalime zalim, katile katil, kahramana da kahraman demeyi sürdüreceğiz. Biz Türk ve Türkiye aşığı MHP'yiz. Biz parmak ile sayılmayan, kırmak ile düşmeyen MHP'yiz. 14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri 31 Mart ile pekişip Türkiye Yüzyılı'na yürüyeceğiz. Merkezden yerele istikrarı bozmadan, umuda doğru yürüme azmindeyiz."

"7 Ekim 2023 tarihinden bugüne kadar maalesef Filistin halkının nehir gibi kanı akmaktadır. İsrail saldırıları hiçbir kural, hiçbir sınıf tanımadan devam etmektedir. Zulmün çıban başı Netanyahu katliamlara devam etmektedir. İsrail ordusu masum insanları katletmektedir. Okullar, hastaneler bombalanmaktadır. Gazze'nin en büyük hastanesi olan Şifa hastanesi, keskin nişancılarla, dronlarla bombalanmaktadır."

"Filistinliler zorla yurtlarından çıkarılmak istenmektedir. Avrupa Birliği'nin Gazze'de çatışmalara ara verilmesi çağrısı, caydırıcılığı olmayan kuru laf kalabalığıdır. Batı iki yüzlü ve çifte standartlıdır."

Bildiğiniz gibi 11 Kasım'da Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da İslam İşbirliği Teşkilatı Gazze konulu toplanmıştır. Riyad zirvesinde Sayın Cumhurbaşkanımız kadar samimi duıruş sergileyen hiç kime olmamıştır. Gazzeli masumlar kirli su içerken, milyar dolarlar içerisinde yüzen kaymak tabaka rahat mıdır.

Netanyahu Arap devletlerine sessiz kalın demiş. Bu Müslüman Türk devletine sökmez. Ona buna diyet borcu olanların duruşundan da asla bahsedilemez. Türkiye Cumhuriyeti'nin kimseye eyvallahı yoktur. Zulme sessiz kalmak aynı zamanda ortak olmak demektir. Emperyalizme sonuna kadar tepki göstereceğiz. İlk olarak İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların durması ve insani yardım koridorların açılması şarttır. İkinci olarak İsrail tazminata mahkum edilmelidir. İki devletli çözüm iklimi oluşturulmalıdır.

Avrupa Birliği komisyonu ülkemize karşı yine sakat bakışını bir kez daha göstermiştir. Raporda Türkiye'nin İsrail Filistin çatışmasına karşı duruşun AB'ye uyumlu olmadığı belirtilmiştir. Biz dünyaya haçlı emellerin mevzisinden değil, hilalin nurundan bakıyoruz. Hem Türküz, hem müslümanız. AB komisyonun 2023 yılı Türkiye raporunu yırtıp atıyoruz.

"Türk devlet ve toplum felsefesinin merkez değeri adalettir. Türk ve İslam düşünürleri adaleti ortak denge olarak tarif etmişlerdir. Asıl olan adalettir. Hukuk esas olarak adaletin vasıtasıdır. Pozitif tartışmalar, makul öneriler, milletin hakkını gözeten açıklamalar hukukun üstünlüğünü güçlendirecektir. Kriz bekleyenlere, kriz düşü kuranlara açık söylüyorum ki hevesleri kursaklarında kalacak. Bunun yanında var olan sorunun kaynağına inmeden, sağlam çözüm yollarının inşası zordur. Anayasa Mahkemesi adalet düzeninin safrası ve sancısıdır. Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru incelemelerinde yasa koyucunun hükümlerini yok sayması vakayı Hayriye'den sapma halidir. TİP'ten Hatay Milletvekili seçilen ve Gezi Parkı davasından kesinleşen 18 yıl cezası bulunan Can Atalay'ın başvurusunun 3 ay gibi kısa sürede sonuçlandırılması, HDP'nin kapatma davasında aynı hassasiyetin niye gösterilmediği akıllara gelmiştir.

Yargıya saygı mecburidir. Bu kararın gereği TBMM'de derhal yapılmalı ve konu kapatılmalıdır. Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında hiyerarşik bir düzen yoktur. Anayasa Mahkemesi'nin millet vicdanına ihlal kararları yeniden yargılama sebeptir. Anayasa Mahkemesi TBMM'ye karşı yetki alanını genişleterek ihlal kararı vereceğini ilan etmektedir. Gazi Meclis Anayasa Mahkemesi'nin vesayeti altında değildir. Milletin üstünde bir güç olamaz. TBMM'de oturma eylemi yapan güruhun Yargıtay'a laf etmesi küstahlıktır. Oturanlara sesleniyorum, siz oturmaya devam edin, Türk milleti size Osmanlı şamarını vura vura 31 Mart'ta kaldırmasını da bilecek."