Almanya’nın Solingen şehrinde, 29 Mayıs 1993 yılında 4 ırkçı Alman tarafından evlerinin kundaklanması sonucu 5 Türk’ün hayatını kaybetmesinin üzerinden 28 yıl geçti.
Almanya’daki Türkleri hedef alan Solingen Faciası, 28 yıl sonra da hatırlanıyor. 29 Mayıs 1993 tarihinde Almanya’nın Solingen şehrinde, Türk kökenli Genç ailesinin evinin neonaziler tarafından kundaklanması sonucu aileden beş kişi şehit olmuştu.
1970’li yıllarda Türkiye’nin Karadeniz bölgesinden Almanya’nın Solingen kasabasına yerleşen Genç ailesi, 29 Mayıs 1993’te Neo- Nazi ırkçılığının kurbanı oldu. Almanya’da aşırı sağcı ırkçılar, Genç ailesinin iki katlı evini yaktı. Yangın 5 kişinin feci şekilde can vermesiyle sonuçlandı ve “Solingen faciası” olarak hafızalara kazındı.
Elim katliamda ailenin 5 bireyi hayatını kaybetti. Genç ailesinden hayatını kaybedenler: Gürsün İnce, Hatice, Hülya, Saime Genç ile Gülistan Öztürk oldu. Almanya’nın Solingen şehrinde her yıl, yabancı düşmanlığıyla mücadele edilmesi çağrılarıyla anma töreni gerçekleştiriliyor.
Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından Solingen Faciası’nda katledilen 4’ü çocuk 5 Türk’ü anmak ve Avrupa’daki insan hakları ihlallerine karşı farkındalık oluşturmak amacıyla Genç ailesinin Untere Werner sokaktaki evinin bir kopyası Ankara Ulus Meydanı’nda yeniden oluşturuldu.
Genç ailesinin anısını yaşatmak için kurulan ev, 26-29 Mayıs tarihleri arasında Ankaralıların ziyaretine açıldı. Ziyaretçilerin duygularını yazabilecekleri bir anı defteri de yer aldı.
Facianın yaşandığı dönemdeki Türkiye’nin Bonn Büyükelçisi Onur Öymen, 28 Mayıs 2019 tarihinde facianın 26’ncı yıl dönümünde Kırım Haber Ajansı’na (QHA) değerlendirmelerde bulunmuştu.
23 Kasım 1992’de Almanya’nın Mölln kasabasında yaşanan ve aşırı sağcıların Türk işçileri hedef aldığı katliamın ardından Solingen’de de benzeri bir vakanın meydana geldiğini hatırlatan Öymen, hadise karşısında büyük bir şok yaşadıklarını ifade etmişti.
Dönemin Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Başkanı Johannes Rau, Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel ve başka Alman yetkililerle birlikte facianın ardından aile fertlerini ziyaret ettiklerini aktaran Öymen, hadisenin ardından ırkçılığın sosyal bir tehlike haline geldiğine dikkat çekilmeye başladığını hatırlatmıştı. Ayrıca o dönemde Alman yetkililerin bir komisyon oluşturarak toplumdaki ırkçı tehditleri mercek altına aldıklarını da belirtmişti.
Dönemin Dışişleri Bakanı Klaus Kinkel’le birlikte hayatını kaybeden aile fertlerinin Amasya’daki akrabalarını da ziyaret ettiklerini söyleyen Öymen, Almanya’daki aşırı sağ görüşlerin halen ciddiyetini koruyan ve önüne geçilmesi gereken bir tehlike olduğunu vurgulamıştı.