08:52:4619 Mart, 2024
Ä°stanbul 13 Parçalı bulutlu
25 Aralık 2019 12:56

"Kanal İstanbul ABD projesi" İddiası Gerçek Dışı

Kanal İstanbul Projesinin ABD'nin 1950 yılında yaptığı bir proje olduğu iddiası gerçeği yansıtmıyor. İddia edilen fotoğraflar Sovyetler Birliğinin 1950'yıllarda Türkiye'ye yönelik işgal tehditi sonrası ABD'li kaynakların, savunma hatları oluşturulması ile ilgili paylaşımlara ait.

"Kanal İstanbul ABD projesi" İddiası Gerçek Dışı

2. Dünya savaşı sonrasında SSCB  Devlet Başkanı Stalin'in Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesini işgale hazırlandığı Boğazlar üzerinde hak iddia edip üs kurma girşiminde olduğu 2007 yılında açıklanan belgelerde de görülmüştü.

Stalin'in 1945 yılında İngiltere ve ABD'li yöneticilerle yaptığı görüşmede Kars Ardahan üzerinde hak iddia edip Boğazlar'da Sovyet üssü kurulması taleplerine İngiltere ve ABD karşı çıkıp Türkiye'ye destek bildirmişti. Sonrasında ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti Sovyet İşgali ihtimaline karşı ABD ile ortak askeri tedbirlere girişmişti.

Kanal İstanbul ABD projesi iddiası ilk defa 2018 yılında rof. Dr. Doğan Kanatarcı tarafından ortaya atıldı. O dönem bir çok medya bu kaynakla paylaştı. Son dönemde gündem olması sonrası bu bilgiler yeniden gündeme geldi.

Paylaşılan belgeler Kanal yapılması ile ilgili değil. Kara birliklerinin Sovyet işgaline karşı Çatalca hattında konuşlanması ile ilgili.

 

Not - Bu harita 1950li yıllarda ABD hükumeti tarafından planlanan bir kanalı göstermiyor. Dikkatli bakarsanız, 'kanal'ın yanında "Çatalca Line" yazıyor, yani 'Çatalca Hattı'. Bu, II. Balkan Savaşı yıllarında bölgedeki ünlü savunma hattının adıdır. Bu harita Soğuk Savaş yıllarında Sovyetler Birliği'ne karşı boğazı koruma amaçlı hazırlanmış ortak bir savunma planını gösteriyor. Sovyet Tehditi sonrası Çatalca'da kurulması planan kara birliklerinin konuşlandırılması öngörülen askeri hat gösteriliyor.

 

Moskova konferansı
 
Tutanaklara göre, Moskova konferansı sırasında İngiliz ve Sovyet heyeti arasında 19 Aralık 1945 tarihinde, saat 19.10'da Kremlin Sarayı'nda bir görüşme yapıldı.
 
Stalin, beraberinde Dışişleri Bakanı Vyacheslav Molotov olduğu halde, İngiltere Dışişleri Bakanı Ernest Bevin ve beraberindekileri kabul etti. İngiltere heyeti, bu görüşmenin tutanaklarını, ertesi gün Amerikan heyetine de verdi ve tutanakları içeren belge, Amerikan arşivlerine girdi.
 
Bu belge, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın belgelerinin tasnif edildiği, "Foreign Relations Of The United States: Diplomatic Papers" adlı yayın (FRUS begeleri) içerisinde kamuoyuna açıldı.


Stalin-Bevin arasında yapılan bu görüşmenin tutanağına göre, toplantıda önce Bakü petrolleri ve İran konuşuluyor, sonra Türkiye ele alınıyor. Türkiye konusunu Bevin açıyor ve Stalin'e, "Türkiye ile ilgili sorun nedir?" diye soruyor, "Terim yanlış anlaşılabilir ama bir 'sinir savaşının' sürdüğünü gösteren belirtiler var" diye devam ediyor.
 
Bevin, "Biz Türkiye'nin müttefikiyiz ve bu sorunu anlamak istiyoruz" ifadesini kullanıyor. Bu konuda iki sorunun bulunduğu karşılığını veren Stalin, birincisinin Boğazlar olduğunu, ikinci olarak ise "Kars ve Ardahan'ı Sovyet sınırları içerisine katmak istediklerini" söylüyor.
 
İngiltere Dışişleri Bakanı Bevin, "Boğazlar'da bir Sovyet üssü kurulması konusunda konuşmalar olmuştu" deyince, Stalin bunu teyit ediyor ve "Boğazlar'da üs istediklerini, bu isteklerinin sürdüğünü" ifade ediyor.
 
Kars ve Ardahan ile ilgili olarak da Stalin, buraların, "Türkiye'nin ele geçirdiği topraklar" olduğunu iddia ediyor, "Bu durum düzeltilsin, 1921 öncesi sınıra geri dönülsün" diyor.
 
1870'ten itibaren Çarlık Rusyası'nın denetimine giren Kars ve Ardahan, Kurtuluş Savaşı sonrası Atatürk ve Lenin yönetimlerinin mutabakatı sonucu 1921 Kars ve Moskova antlaşmalarıyla geri alınmıştı.
 
Stalin dönemindeki Sovyet yönetimi ise "1921'de zayıftık, Türkiye bundan faydalandı, bu haksızlık giderilsin" iddiasını ortaya attı.

ABD ve İngiltere'den Türkiye'ye destek
 
Bevin, Stalin'in tehditleri karşısında Türkiye'nin yanında yer alacaklarının işaretini de verdi. Belgelere göre, ABD Dışişleri Bakanı James Francis Byrnes ile Moskova'da baş başa bir görüşmesi sırasında Bevin, "Sovyet politikası rahatsız edici" diyor.
 
Bevin, Amerikalı muhatabına, "Majestelerinin hükümeti (İngiltere Hükümeti), Rusya'nın Türkiye'ye yönelik tehditleri karşısında tarafsız kalamaz, Türkiye'nin yanında yer alacaktır. Sovyetlerin Boğazlar'da üs ve Kars-Ardahan talepleriyle mutabık olmamız mümkün değil" diyor.
 
Ermenilerin kullanılmaya çalışılması
 
SSCB lideri Stalin, işgaletmeyi planladığı Türk topraklarına yerleştirmek, işgale gerekçe olarak kullanmak için dünyanın çeşitli ülkelerinden Ermenileri, II. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasındaki yıllarda, SSCB'ye getirtti.
 
Getirilen bu Ermenilerin, ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerine göre, "Stalin'in Türkiye'den toprak ilhak etmesinde gerekçe olarak kullanılmaları" planlanıyordu.
 
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Edwin C. Wilson, 19 Aralık 1945'te Washington'a gönderdiği bir mesajda, bu durum açıkça belirtiliyor. Büyükelçi, Ermenilerin SSCB'ye götürülmelerinin, "bunların ileride ilhak edilmesi planlanan Türk topraklarına yerleştirilmesi planının bir parçası olduğunu" belirtiyor.
 
Büyükelçinin mesajına göre, yalnız ABD, Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinden değil, Türkiye'den de Ermenilerin SSCB'ye götürülmesine çalışılıyor.
 
İşleri bitince Sibirya'ya...
 
Dünyanın çeşitli ülkelerinden SSCB'ye getirilen Ermeniler, işgal planlarının suya düşmesinden sonra bu kez SSCB yönetimi tarafından sorun olarak görülmeye başlanıyor.
 
ABD'de yayımlanan "Cold War International History Project Bulletin" adlı dergide yer alan bir belgeye göre, getirilen Ermeniler Türkiye'ye yerleştirilemeyince, Moskova yönetimi tarafından, "Bunlar Batı ülkelerinden geldi, aralarında casus olabilir" gerekçesiyle Sibirya'ya sürülüyor.
 
"http://www.wilsoncenter.org" adresinden ulaşılabilen bültende, Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti Komünist Partisi Sekreteri Grigori Arutinov'un, Stalin'e gönderdiği, 22 Mayıs 1947 tarihli bir mesaj yer alıyor.
 
Bu mesajda, SSCB'den gelen Ermenilerin sayısının 50 bin 945 olduğu belirtiliyor. Ermenistan devlet arşivlerinin bugünkü Müdürü Karen Haçatriyan'ın sağladığı belirtilen bu belgede, gelenlerin güç koşullar altında kaldıkları, içlerinde geri dönmek isteyenlerin bulunduğu, hatta 21'inin sınırdan Türkiye'ye kaçtığı kaydediliyor.

Kaynaklar: CNN TÜRK https://www.cnnturk.com/2007/dunya/12/01/stalinin.turkiyeden.toprak.talebi.belgelendi/408405.0/index.html