08:26:5719 Nisan, 2024
Ä°stanbul 13 Hafif yağmur
Sıcak Haber 11 Ağustos 2020 04:46

Türkiye Oruç Reis'le Yunan-Rum-Mısır kuşatmasını kırıyor!

Türkiye, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Mısır'a Oruç Reis'in Doğu Akdeniz'deki sismik araştırma faaliyetlerini sürdürerek yanıt veriyor.

Türkiye Oruç Reis'le Yunan-Rum-Mısır kuşatmasını kırıyor!

Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Mısır, Türkiye'yi ana karasına hapsetme planları peşinde koşarken, Türkiye bu plana Oruç Reis'in Doğu Akdeniz'deki sismik araştırma faaliyetlerini sürdürerek yanıt veriyor.

Yunanistan, Ege ve Doğu Akdeniz’de, Türkiye'nin önünü kesme hayalleriyle son yıllarda GKRY, Mısır ve İsrail'le iş birliğini güçlendirmeye çalışıyor.

Söz konusu plana meydan okuyan Türkiye ise meşru çıkarlarını diplomatik ve askeri araçlarla korumaya devam edeceği mesajını yineliyor.

Türkiye, temmuz ayında Oruç Reis sismik araştırma gemisinin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerini, Almanya ve Avrupa Birliği'nin (AB) yürüttüğü diplomasiye şans tanımak için iyi niyet göstererek bir süre askıya aldı.

Ancak Yunanistan'ın 6 Ağustos'ta Mısır'la deniz yetki alanlarına ilişkin Türkiye'yi dışlayarak oldubittiye getiren bir anlaşma yapması üzerine Ankara, sismik araştırmalara kaldığı yerden devam etme kararı aldı.

Diplomatik kaynaklara göre, Yunanistan ile Mısır, uluslararası hukukun hakkaniyete ve eşitliğe dayalı paylaşım prensiplerini ihlal ederek imzaladığı anlaşmayla Yunan ana karasından Kuzey Afrika'ya uzanan bir deniz yetki alanı kurup Türkiye'yi Anadolu yarımadasına hapsetmek istediğini gösterdi.

Bunun üzerine önceki akşam Antalya açıklarından demir alan Oruç Reis, hedeflenen alana intikal ederek çalışmalarına yeniden başladı.

Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes de faaliyet alanına ilişkin haritayı dün akşam Twitter hesabından paylaştı.

Türkiye tarafından ruhsat verilen geminin faaliyet alanı, Yunanistan'ın GKRY ile birleştirmek istediği sözde deniz yetki alanını da içine alacak şekilde düzenlendi.

Böylece Türkiye, Yunan-Rum planlarının hükümsüz olduğunu, Anadolu yarımadasını kuşatmayı hedefleyen sözde birleştirilmiş deniz yetki alanlarının geçersizliğini sahada da gösteriyor.

Ankara, Yunan-Mısır anlaşmasıyla koparılmak istenen Türkiye-Libya kıta sahanlığı temasını da kararlılıkla koruyacağı mesajı veriyor.

Nitekim Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin kıta sahanlığının batı sınırlarına ruhsat verilerek sondaj çalışmalarının süreceğini söyledi.

Türkiye'yle anlaşma fırsatını değerlendirmeyen Mısır kayıpta

Mısır, 2003'te GKRY'yle deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşması imzalayarak çıkar alanını genişletmek istedi.

Ancak, Kahire yönetimi, Türkiye'nin denizde ortay hat çekilerek paylaşım yapılmasını öngören politikasını dikkate almış olsaydı Rum kesimine bıraktığı yaklaşık 11 bin 500 kilometrekarelik deniz alanını kaybetmeyecekti.

Aynı şekilde, Mısır yönetimi Yunanistan yerine Türkiye ve Libya ile anlaşma yoluna gitseydi Atina'ya taviz verdiği yaklaşık 6 bin kilometrekare alandan olmayacaktı.

Yunanistan kendi tezini çürüttü

Yunanistan, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'e bağlandığı adalar bölgesinde uzun yıllardır Türkiye ile anlaşmazlık yaşıyor.

Atina yönetimi, Türkiye ana karasına birkaç kilometre uzaklıktaki adalar da dahil, bunların kıta sahanlığının olduğunu savunuyor.

Yunanistan, ana karasına 580 kilometre uzaklıkta bulunan Kastellorizo (Meis) adlı 10 kilometrekarelik ada üzerinden 40 bin kilometrekare deniz yetki alanı iddiasında bulunuyor.

Atina, buna karşın, Mısır'la yaptığı anlaşmada, geleneksel olarak savunduğu "adalara ait kıta sahanlıkları"nı kısıtlayarak pozisyonundan geri adım attı.

Yunanistan böylece, adaların kıta sahanlıklarının kısıtlanabileceğini göstererek Türkiye'ye karşı savunduğu tezi kendi çürütmüş oldu.

Yunan yönetimi, daha önce de İyon Denizi'nde İtalya'yla yaptığı anlaşmada bazı adaların kıta sahanlıklarının sınırlanmasını kabul etmişti.

Türkiye'den bölgesel ve kapsamlı çözüm çağrısı

Ankara, Doğu Akdeniz'deki meşru çıkarlarını diplomatik ve askeri faaliyetlerle savunmaya devam ederken, başta bölge ülkeleri olmak üzere uluslararası topluma müzakerelere dayalı kapsamlı iş birliği çağrısı yapıyor.

Son olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin anlaşmazlıkların diyalog yoluyla ve hakkaniyet temelinde çözümüne hazır olduğunu, kimsenin toprağında, denizinde ve meşru çıkarlarında gözü olmadığını yinelemişti.

Erdoğan, "Gelin Akdeniz'deki tüm ülkeler olarak bir araya gelelim herkes için kabul edilebilir, herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım. Ülkemizin bu çağrısına kulaklarını kapatanlar güçlerinin yetmeyeceği, boylarını aşan birtakım girişimlerle kendi geleceklerini kendi elleriyle karartıyor." ifadelerini kullanmıştı.

Erdoğan: Adalar üzerinden bizi sahillerimize hapsetme girişimine rıza göstermeyeceğiz

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz haftanın bir diğer önemli konusunun da Akdeniz ve Ege'de Türkiye'nin haklarını ve hukukunu yok saymaya yönelik girişimlere verdikleri cevaplar olduğunu belirtti.

Bölgedeki sismik araştırma faaliyetlerini Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ricası üzerine iyi niyet nişanesi olarak bir süreliğine ertelediklerini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak Yunan tarafı hüsnüniyetle hareket etmediğini bir kez daha göstermiş ve Mısır ile hiçbir hukuki temeli olmayan bir anlaşmaya yönelmiştir. Buradan bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Türkiye'nin hiç kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında, denizinde, meşru çıkarlarında gözü yoktur. Bizim tek talebimiz bize de aynı anlayışla yaklaşılmasıdır. Türkiye gibi 780 bin kilometrekarelik dev bir toprak parçasını görmezden gelip birkaç kilometrekarelik adalar üzerinden bizi sahillerimize hapsetme girişimine elbette rıza göstermeyeceğiz. Dünyada hiçbir ülke böyle saçma ve temelsiz bir talebe boyun eğmez. Gelin Akdeniz'deki tüm ülkeler olarak bir araya gelelim herkes için kabul edilebilir, herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım. Ülkemizin bu çağrısına kulaklarını kapatanlar güçlerinin yetmeyeceği, boylarını aşan bir takım girişimlerle kendi geleceklerini kendi elleriyle karartıyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın ve onunla bağlantılı siyasi, ekonomik sosyal sorunların bir kabus gibi üzerlerine çöktüğü güçlere güvenenlerin hüsrana uğramaya mahkum olduklarını ifade etti.

Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını hala kavrayamamış olanları bir an önce gerçekleri görmeye ve çözümü masada aramaya davet eden Erdoğan, "Anlaşmazlıkların diyalog yoluyla ve hakkaniyet temelinde çözümü için biz her zaman varız ve hazırız. Bu konuda sağduyu hakim olana kadar Türkiye olarak sahada ve diplomasi alanında kendi planlarımızı uygulamaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.


Çavuşoğlu: Doğu Akdeniz'de hem Türkiye'nin hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını sonuna kadar savunacağız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Azerbaycan ile "bir millet iki devlet" anlayışıyla çalıştıklarını ve bundan sonra da bu anlayışla çalışmayı sürdüreceklerini kaydeden Çavuşoğlu, bu bağlamda, iki ülke arasındaki ikili ticaret hacminin 15 milyar dolara çıkarılması gerektiğini ifade etti. 

Çavuşoğlu, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki karşılıklı yatırımların arttığına işaret ederek, Türkiye'de özellikle enerji alanındaki en büyük projeleri Azerbaycan'ın gerçekleştirdiğini söyledi.

"Türkiye, Doğu Akdeniz'de taviz değil geçici bazı jestler yaptı"

Bakan Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmelere ilişkin, Türkiye'nin burada iyi niyet göstergesi olarak "taviz değil geçici bazı jestler" yaptığının altını çizerek, bu süreçte de Avrupa Birliği (AB) ve Almanya'nın diyalog için çaba sarf ettiğini anımsattı.

Türkiye olarak AB ve Almanya’ya "Biz bu jesti yaparız ama Yunanistan ve Rum kesiminden herhangi olumlu adım yerine olumsuz adım göreceksiniz." dediğini aktaran Çavuşoğlu, Türkiye'nin argümanlarının gerçekleştiğini dile getirdi.

Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Böyle bir durumda biz ne yapıyoruz; gemilerimizi tekrar hareketlendirdik. Oruç Reis bölgeye gitti ve ağustos sonu itibarıyla yeni bölgelerde de kıta sahanlığımızın batı sınırlarını belirlemiştik. Yine o alanlara da ruhsat vererek her türlü sismik araştırma, sondaj çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Burada kararlılığımız tamdır. Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta hem Türkiye'nin hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını sonuna kadar savunacağız ve bu konuda da hiçbir şekilde taviz veremeyiz. Türkiye'ye yönelik dün bazı açıklamalar oldu. Bazıları dengeli, bazıları taraflı ama geldiğimiz noktada kimse Türkiye'ye yönelik 'Siz iyi niyet göstermediniz.' diyemez. Biz iyi niyet gösterdik ama karşı tarafta kötü niyetli bir ülke var. Dolayısıyla suçlayacaklarsa Yunanistan'ı suçlasınlar."

Bakan Akar: Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerin korunması için tüm tedbirler alındı

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Doğu Akdeniz'deki hak, alaka ve menfaatlerin korunması için gerekli tüm tedbirlerin alındığını vurguladı.

Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Akar, Genelkurmay Karargahı başta olmak üzere Kuvvet Komutanlıkları ve bölgedeki birlik komutanlarıyla video telekonferans yöntemiyle toplantı yaptı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal'ın da video telekonferansla katıldığı toplantıda, Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu ve Alparslan Kavaklıoğlu da hazır bulundu.

"Hiçbir oldubittiye izin verilmeyecek"

Süren faaliyetler hakkında birlik komutanlarından bilgi alarak talimatlar veren Bakan Akar, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarında sismik araştırma yapacak olan MTA Oruç Reis gemisiyle ilgili de açıklamalarda bulundu. 

MTA Oruç Reis sismik araştırma gemisine, Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca refakat ve koruma sağlandığını anımsatan Akar, Türkiye'nin deniz yetki alanlarındaki uluslararası hukuktan kaynaklanan hak, alaka ve menfaatlerini korumak için tüm gerekli tedbirlerin alındığını vurguladı.

Bakan Akar, Türkiye'nin Kıbrıs dahil Mavi Vatan'daki hak-alaka ve menfaatlerini korumakta azimli, kararlı ve muktedir olduğuna dikkati çekerek, Doğu Akdeniz'de Türkiye ve KKTC'nin yer almadığı hiçbir projenin yaşama şansı olmadığını ve bölgede hiçbir oldubittiye izin verilmeyeceğini ifade etti.

Terörle mücadele tavizsiz devam edecek

Teröristle mücadelenin tavizsiz devam edeceğini, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar artan tempo ve şiddette operasyonların süreceğini belirten Hulusi Akar, büyük bir dikkat ve titizlikle uygulanan Kovid-19 ile mücadelenin de kararlıkla devam edeceğini kaydetti.


Numan Kurtulmuş: "Türkiye Akdeniz'de eski sömürgecilerin çizmek istediği hudutları kabul etmeyecek"

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:

"Türkiye, Akdeniz'de eski sömürgecilerin çizmek istediği hudutları kabul etmiyor ve etmeyecek. Akdeniz, ganimetlerin paylaşıldığı bir huzursuzluk denizi değil, hukukun ve barışın hakim olduğu bir deniz olacaktır. Türkiye, Mavi Vatan'dan vazgeçmez."

AB Doğu Akdeniz'de diyalog çağrısında bulundu

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Sözcüsü Peter Stano, günlük basın toplantısında Doğu Akdeniz'deki gelişmelerin sorulması üzerine, son gelişmelerin endişe verici olduğunu söyledi. 

Artan gerginliğin sorunların çözümüne katkı sağlamayacağını belirten Stano, "Doğu Akdeniz'deki sorunları çözmek için diyalog ve irtibat içinde iyi komşuluk ilişkileri ve uluslararası hukuka uygun davranılması gerekiyor. AB Yüksek Temsilcisi Borrell, tekrar yapıcı diyaloğun inşa edilmesi için gereken her türlü çabayı sarf ediyor. Tüm muhataplarıyla irtibatı sürüyor." ifadesini kullandı.

Yunanistan'ın gelişmeleri görüşmek için olağanüstü dışişleri bakanları toplantısı için çağrıda bulunduğunu teyit eden Stano, üye ülkelerin konuyu görüşeceklerini kaydetti.

Durumu görüşmenin başka yolları da bulunduğunu aktaran Stano, ay sonunda düzenlenecek gayriresmi dışişleri bakanları toplantısında (Gymnich) Doğu Akdeniz'deki gelişmeler ile Türkiye-AB ilişkilerinin ele alınacağını bildirdi.

Türkiye'ye yönelik yaptırımın gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Stano, dışişleri bakanlarının 13 Temmuz'da düzenlenen Dış İlişkiler Konseyinde Türkiye'yle diyaloğu artırma kararı aldığını anımsattı.

Yüksek Temsilci Borrell'in aynı zamanda Türkiye'ye yönelik atılabilecek adımlar üzerinde çalışma konusunda da görevlendirildiğini hatırlatan Stano, AB'nin Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'yle dayanışma içinde olduğunu söyledi.

Yunanistan'dan AB Dış İlişkiler Konseyine olağanüstü toplantı çağrısı

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri görüşmek üzere Başbakanlıkta bir araya geldi.

Toplantının ardından yapılan açıklamada, Atina yönetiminin AB Dış İlişkiler Konseyini "Türkiye’nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetleri" hakkında acil toplantıya çağırdığı belirtildi.

Öte yandan, Bakan Dendias, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, ABD'nin Atina Büyükelçisi Geoffrey Pyatt ile de bir araya gelerek Doğu Akdeniz'deki gelişmeler hakkında ABD'li büyükelçiyi bilgilendirdiğini aktardı.