Gizli dökümanlar Çin’in ‘toplama kamplarının’ nasıl çalıştığını gözler önüne serdi
Gözetleme kuleleri, iki kez kilitlenmiş kapılar ve video gözetleme Çin’de kampta kalanların kaçmasına engel oluyor. Uygur Türkleri ve diğer azınlıklar bu kamplarda kalıyor ve bir puanlamadan geçiyorlar. Mandarin dilini nasıl konuştuklarına ve kuralları ne kadar sıkı bir şekilde uyguladıklarını test edildikten sonra gitmelerine izin verilebiliyor.

‘Davranış eğitimi’ zorunlu ancak mesleki yetenek gelişim kursları kampta bir sene kalındıktan sonra verilmeye başlıyor.
Çin Hükümeti’ne göre bu kamplarda gönüllü olarak mesleki eğitim veriliyor ama yeni ortaya çıkan resmi dokümanlar bu kampların Çin’in ideolojilerini zorla kabul ettirmeye çalıştığı yeniden eğitim kampları olduğunu ortaya çıkarıyor.
Ortaya çıkan gizli belgelere göre azınlıklar daha bir suç dahi işlemeden bu kamplara kapatılıyor. Kamplarda azınlıkların konuştukları dil dahil olmak üzere düşünceleri yeniden yapılandırılmaya çalışılıyor.
Buna ek olarak, Pekin yapay zeka yardımı ile milyonların verilerini topluyor ve bu verileri bir sosyal kontrol mekanizması olarak işliyor.
Bu belgeler, 21.yüzyılın en büyük ve yüksek teknolojili toplama kamplarının Çin tarafından nasıl en iyi bir şekilde tasvir edildiğini ortaya koyuyor. Çin, çoğunluğu Müslüman olarak Uygur Türklerini hedefleyen, gözetleyen ve değerlendiren bir sistem kullanıyor. Bu sistemin amacı ise Uygur Türkleri dahil olmak üzere tüm azınlıkları asimile etmek.
Sincan bölgesi güvenlik uzmanı olan Adrian Zenz: ‘’Onlar kültürel bir soykırım yaptıklarını kabul ediyor’’ sözleriyle belgelerin neleri kapsadığını gözler önüne seriyor.
‘’Çin’in çok önceden bir planı olduğunu gösteriyor’’.
Ayrıca bu belgeler, askeri teknikleri bu kamplarda uyguladığının altını çiziyor. Çin ise bu uygulamaların işe yaradığını belirtiyor. İngiltere’deki Çin Büyükelçiliği’nin bir cevabına göre bu önlemler alındıktan sonra bölgede tek bir terörist saldırı gerçekleşmediğinin altı çiziliyor: ‘’Sincan artık çok daha güvenli…Bu söz konusu belgeler sahte ve yalan haber’’.
Bilinmeyen bir kaynak tarafından bu belgeler Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyum’una verildi. Konsorsiyum bu belgelerin doğruluğunu imzaları ve detayları kontrol ederek onayladı. Ayrıca kamplarda kalmış olan mahkumlarla da görüşmeler gerçekleştirdi.
Belgelerde; kamplarda izlenmesi gereken temel kurallar, azınlıkların nasıl hedef alınacağına dair 4 adet bülten ve Uygur Komünist Parti üyesinin çalışma arkadaşlarına küfür etmemeleri, porno izlememeleri ve dua etmeden yemek yememelerini söylediği için 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığı dava yer alıyor.
Belgeler ayrıca gözaltına alınanların aslında hiçbir şey yapmadıklarını da ortaya koyuyor. Bir belge gözetleme ve izleme sisteminin amacının ‘’sorunlar ortaya çıkmadan engel olmak’’ olduğunu söylüyor.
Tüm bu gözetleme işlemleri bir bilgisayar sistemi üzerinde yürütülüyor. Devletin sahip olduğu bir askeri firma tarafından geliştirilen ‘’Bütünleşmiş ortak operasyonlar platformu(IJOP)’’ tüm halkı izlemek için kullanılılıyor. Bu sistem şüphelileri ortaya çıkarıyor. Çin Hükümeti tarafından onay verilmemiş İmamlar da bu sisteme yakalanabiliyor.
Sistem, Sincan’da son derece popüler olan ve özel olarak video ve mesajlaşma imkanı sunan “Kuai Ya’’ nın kullanıcıları özellikle mercek altına alıyor. Bir bültene göre 40.000’den fazla Kuai Ya kullanıcısının soruşturma ve inceleme amacıyla kimliklerinin belirlenmiş olduğu açıklanıyor. Çin hükümeti, insanların bu uygulamayı kullanarak dinlerini yaymaya çalıştıklarını düşünüyor.
Çeviri: Emre Kekeç - EHA News
-
Japonya Tahran ve Washington arasında ara buluculuk yapmak istiyor
favorite0visibility474 -
Pervasız ve dengesiz yaşlı adam
favorite0visibility414 -
Hong Kong'da demokrasi yanlısı yürüyüşe binlerce kişi katıldı
favorite0visibility588 -
Hindistan'da fabrikada yangın çıktı: 43 ölü
favorite0visibility516
-
0
-
0
-
0
-
0
-
0
- 0 Yorum
-
Yorumu Gönder