02:51:0520 Nisan, 2024
Ä°stanbul 12 Şiddetli yağmur
02 Şubat 2019 06:57

24 Haziran'da Cezaevlerinde Kalkışma Planlayan FETÖ'cünün İsmi Belli Oldu!

FETÖ'nün 24 Haziran seçimlerinin olduğu gece, hapishane isyanı, sokak olayları ve sonrasında ikinci darbe girişimi deneyeceği FETÖ firarisi Ahmet Dönmez'in 9 Kasım'da yazdığı yazı sonrası ortaya çıktı. 24 Haziran gecesi hapishanedeki FETÖ'cüleri, darbecileri harekete geçirecek ismin kod adı "İ.K" olarak paylaşılmıştı. "İ.K" olarak açıklanan ismin Pensilvanya'da FETÖ'nün üst düzey "akademisyenler mahrem imamı" İsmail Kukuroğlu olduğu kesinleşti.

24 Haziran'da Cezaevlerinde Kalkışma Planlayan FETÖ'cünün İsmi Belli Oldu!

İyice köşeye sıkışan FETÖ, yeni bir darbe girişimi ile ülke yönetimini ele geçirmek için 24 Haziran seçim gecesi için plan yapıyordu.

24 Haziran seçim gecesi için kaos planları devreye sokan FETÖ, seçimi Erdoğan'ın kazanması halinde muhalefeti sokağa döküp, içerdeki darbecilere isyan çıkartıp sonrasında hala görevde olan kripto askerlerini kulllanarak yeni bir darbe girişimi planladı. Muharrem İnce'nin seçim mağlubiiyetini sukut içinde karşılayıp FOX TV spikeri İsmail Küçükkaya'ya "adam kazandı" mesajı atması ve evine gitmesi sonrası FETÖ arzuladığı kaos planını devreye sokamadı. Muharrem İnce'nin sonuçları bu kadar kolay kabul edip gitmesi ise bazı çevreler tarafından ona karşı tepki sebebi oldu. Ama ne olduysa oldu Muharrem İnce o gece sonuçları kabullenip sokak olaylarına alet olmadı. Bir çok muhalif siyasetçi ve operasyon hesabı Erdoğan'ın 24 Haziran seçimlerinden zafer elde etmesi sonrası halkı sokağa çağırmaya isyan çıkartmaya çalıştı. Ama tüm gayretlerine rağmen netice elde edemediler.

FETÖ'nün 24 Haziran seçimleri olduğu, muhalefetin seçim sonuçlarını kabul etmeyip sokağa dökülmesi sonrası 2. darbe girişimi denediğini Ahmet Dönmez 9 Kasım'da yazdı. bu örgüt içerisnde çatlak olduğu ve grupların birbirini tasfiye için attğı bir adım olarak görülüyor.

 

İşte Ahmet Dönmez'in "24 Haziran'da Sezai kod adlı İ.K ve ekibi cezaevlerinde isyan başlatacaktı" haberi:

 

 

Ahmet Dönmez'in paylaştığı haber sonrası örgüt içerisinde derin çatlak oluştu. AFSV isimli örgüt derneği Ahmet Dönmez'in haberi ile ilgili olayı doğrulayan paylaşım yaptı.  Ahmet Dönmez'in iddialarını FETÖ adına açıklama yapan AFSV'nin kabul etmesi sonrası, Ahmet Dönmez konu ile ilgili örgüt içerisinde bulunan grupları suçlayıcı açıklamalar yaptı.   Tabi bunu Pensilvanya tarafından iddialarının onaylanmasının verdiği öz güvenle...

Ahmet Dönmez'in iddialarını Pensilvanya'nın onaylaması sonrası örgüt içerisinde bilinen kişilerden olayla ilgili açıklamalar gelmeye başladı.

 

 

Ahmet Dönmez'in iddialarına karşı çıkan ve Sezai kod adlı İ.K yani İsmail Kukuroğlu'na sahip çıkan isim örgüt yöneticilerinden Hamdullah Öztürk olmuştu. Pensilvanya'nın iddiaları doğrulaması sonrası Hamdullah Öztürk suskun kaldı.

Örgüt içerisindeki muhalif kanatta yer alan "Kıtalararası" adlı platformun yöneticilerinden Özgür Koca olayın örtbas edileceğini paylaştı ve dediği gibi de oldu. Örgüt olayın üstüne toprak attı!

Ahmet Dönmez, 9 Kasım'da yazdığı "Cezaevlerinde İ.K ve işbirlikçileri isyan çıkartacak" yazısının Pensilvanya tarafından onaylanması sonrası örgüt içerisindeki bu gruplar için sert açıklamalr yaptı. İşte o açıklamalar:

Örgüt içerisndeki çatlak sesler:

 

Önce Ahmet Kuru "Cemaat lağv" edilmeli çıkışı yaptı. Bir başka FETÖ yöneticisi Abdullah Antepli Ahmet Kurucan'a yapılan eleştrilere tepki verip " Cemaat lağv edilmeli, Gülen hesap vermeli" açıklaması yaptı.

 

20 Ağustos 2016'da cezaevinde ele geçirilen not bunun ispatlarından biri idi. İlgili haber şu şekildeydi: Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)' nün Türkiye genelinde cezaevlerinde büyük bir isyana hazırlandığı ortaya çıktı. Kanlı terör örgütünün hain planı Niğde E Tipi Kapalı Cezaevi'nin havalandırma boşluğunda bulunan bir notla bozuldu. Tedbirler arttı.

Star'ın haberine göre; Adalet Bakanlığı'nın bilgilendirilmesinin ardından yapılan araştırmada, örgütün Türkiye genelindeki cezaevlerinde bulunan örgüt üyeleri aracılığıyla toplu isyana hazırlandığı belirlendi. Örgütün bu şekilde ülke gündemini değiştirerek mağduriyet algısı oluşturmaya çalışacağı tespit edildi. FETÖ'nün toplu isyan girişiminin ortaya çıkarılmasıyla tüm cezaevlerindeki tedbirler artırıldı. O notta şunlar yazıyordu Niğde E Tipi Kapalı Ceza evi'nin havalandırma boşluğunda bulunan notta, “Selamün aleyküm. Devlet bizi cezaevine atmakla hiç iyi yapma.... (devamı okunamıyor)... Ama sizden haber bekliyoruz. İsyan ne zaman çıkacak?. Talimata hepimiz hazırız. Sizden en kısa zamanda haber bekliyoruz. Herkese duyuruyoruz."

Adalet Bakanlığı’nın talebi üzerine Başbakanlık, cezaevlerinin çevresinde, sanıkların dışarı ile iletişim kurmasını sağlayacak elektronik haberleşme cihazlarının olup olmadığını aramaya başladı.

Frekans avı

Kaçak radyo frekanslarının tespitini yapan spektrum uzmanlarının başta Ankara Sincan ve İstanbul Silivri olmak üzere üst düzey askerlerin tutulduğu cezaevlerinin çevresinde frekans avına çıktığı öğrenildi. Frekans dağıtan vericinin tespiti ile birlikte, vericinin ana kaynağının ve cezaevi içindeki alıcısının belirlenmesi amaçlandı. Görünen o ki bu haber FETÖ'cülerin cezaevlerinde isyan için dışardan nasıl talimat aldıklarını göstergesi oldu.

 İlk girişiminde başarsızlığa uğrayan FETÖ'nün ikinci darbe girişimine kalkışacağı elde edilen br çok veride ortaya çıktı. 15 Temmuz gecesi FETÖ suç üstü basılmıştı. Sahip olduğu gücü iyice kaybediyor yok oluşa doğru sürüklendiyordu. Cezaevlerindeki örgüt üyelerine, kurtulacakları ümidi verilerek örgütün çözülmemesi hedefleniyordu. 3 Ağustos 2016'da Sincan Cezaevine silah sokmaya çalışan FETÖ'cü gardiyanlar yakalandı. İlgili haber şu şekildeydi: FETÖ'cü gardiyanlar, örgüt mensubu çok sayıda teröristin tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi'nden içeri silah sokarken suçüstü yakalandı. Gelen son dakika haberlere göre FETÖ'cü gardiyanlar içeri silah sokarken suçüstü yakalandı. Bu silahların Sincan cezaevinde tutuklu olan darbecilere yönelik kullanılacağı söyleniyor. İddialara göre FETÖ örgütü içeri alınan üyelerini susturmak için harekete geçti. SİNCAN CEZAEVİNDE FLAŞ İSİMLER VAR Marmaris'e Erdoğan'ı öldürmeye giden suikast timinden darbenin başı olduğu öne sürülen Akın Öztürk'e kadar bir çok flaş isim bu cezaevinde bulunuyor. Dahası da FETÖ itiraflarında bulunan askerler de Sincan'da. Bunlar arasında FETÖ'cü olduğunu ve Genelkurmay Başkanlarını dinlediğini itiraf eden Hulusi Akar'ın yaveri de bulunuyor. FETÖ ilk cezaevi isyanı sonrasında 2. darbe girişimi için 14 Ağustos'u işaret ediyordu. Gülen, "Ne kadar ağır gelirsen gelsin dişini sık ve sabret. Beklentilerin karşısında kuluçkada yumurtaların 20 gün çevrildiği gibi sabret" dedi.

Başbakanlık Uzmanı olarak görev yapan ve FETÖ'ye bilgi sızdırdığı gerekçesiyle gözaltına alınan Akif Mustafa Koçyiğit adına açılan Twitter hesabı üzerinden paylaşılmış olan son tweette dikkati çeken bir tarihe işaret edildi. Birçok FETÖ'cü sosyal medya hesabıda örgüt militanlarına yeni bir girişim için ümit dağıtıyordu.  

İsveç'e kaçan zaman gazetesi eski çalışanı Ahmet Dönmez, FETÖ'nün KAOS planını gündeme taşıdı ve bu konu hakkında Pensilvanya'dan cevap beklediğini duyurdu. FETÖ içerisinde uzun süredir örgüt hakimiyeti konusunda iç çatışma var. Örgüt yönetimini alinde tutmak isteyen şuana kadar görülen iki grup var ve bu gruplar birbirleri üzerine operasyon çekiyor. Ahmet Dönmez'in paylaşımı da bunu gösteriyor. Ahmet Dönmez'in itham ettiği gruplar Ahmet Dönmez'i hain ilan etti. Örgüt içerisinde bir kesim Ahmet Dönmez'e sahip çıkarken Hamdullah Öztürk'in başını çektiği bir başak grup Ahmet Dönmez'in itham ettiklerini savunmaya geçti. Öncelikle şunun belirtilmesi gerekir. FETÖ içerinde örgüt içi yönetim mücadelesi var ve gruplar birbirlerine kılıçlarını çekmiş durumda. 15 Temmuz sonrası yaşananları sorgulamaya başlayan örgüt tabanı da ikiye bölünmüş durumda. Bazıları sorgulamaya başlayıp kullanıldıkları yem yapıldıklarını ve bunu yapanın Gülen'in yakınında bulunan MOLLA grubu olduğunu düşünüyor ve dillendiriyor. Yeni saydam bir yönetim anlayışı talep ediyor. Yenilikçiler ve gelenekçiler olarak şuanda FETÖ içerisndeki grupları nitelendirebilriz. Yenilikçiler, mahrem imamlık, abilik, gizli saklı işleri sorguluyor ve bunların yerine batı normlarında bir hareket istiyor. Bunların çoğunluğunu "akademisyenler" denilen grup oluşturuyor. Diğer grup ise "gelenekçiler" denilen molla grubu. bunlar ise örgütü şuan yöenttikleri gibi yönetmeye devam etmek istiyor. sonuç olarak iki grupta FETÖ elebaşı Gülen'e tam biatlı toz kondurumuyor. Yenilikçiler yaşanan sürecin sıorumlusu olarak geleneçileri görüyor. Mollaların aldıkları kararlar ile örgütü bu hale getirdiklerini açık açık dillendiriyor. Fetullah Gülen'in de bu mollaların yönlendirmeleri ile hatalara düştüğünü iddia ediyorlar. Oysa FETÖ örgütünü azıcık bilen şundan net emindir: FETULLAH GÜLEN'in emri olmadan örgüt içinde yaprak kımıldamaz. STV'de yayınlanan dizilerin senaryolarına bile müdahale ettiği bilinen Gülen'in, kendisinden habersiz bir girişime müsade etmez. Şuan örgüt içerisinde pazarlanan algı birz da "gülen iyi çevresi kötü" noktasına gelmiş durumda. Bunun örgüt içerisnde alıcısı olabilir ama ne devlet ne de millet bunu yemez.

9 Kasım 2018’de Ahmet Dönmez neden “Sezai kod adlı İ.K cezaevlerinde kanlı isyan girişimi organize etti yazısı yazdı?” Sorunun cevabı Ahmet Dönmez’in 6 Kasım 2018’de yazdığı yazıda göze çarpıyor. Yani 6 Kasım’da Ahmet Dönmez, 9 Kasım’da yazacağı yazının mahiyetini ifade etmişti. Örgüt içerisinde yönetim savaşı var ve birbirlerini ajan işbirlikçi ilan etmeye başladılar. Ahmet Dönmez de birlikte olduğu grup adına diğer gruba açık operasyon çekti ve konunun örgüt tabanında ve yönetiminde gündem olmasını başardı.

“Öncelikle bir kulis bilgisi ile başlayayım. Malum, bugünlerde af tartışmaları gündemde. Cezaevlerinde binlerce suçsuz, masum insan gelecek müjdeli bir haberi bekliyor. İddialara göre cemaat içerisinden bir grup, AKP ile temas halinde. Bu görüşmeler doğrultusunda cemaat tabanına af getirileceği, suçun Fethullah Gülen ve onun emri ile hareket eden bir gruba yükleneceği; devletle görüşmeleri yapan bu grubun içerisinden de bir kişinin cemaatin başına geçirileceği yönünde duyumlar alıyorum. Bu kulis bilgisini hemen yazının girişinde paylaşmamın nedenini anlamışsınızdır. Zaten sürecin kendinden kaynaklı bir zorluk vardı önümde. Bir yanda cezaevlerinde haksız yere yatan insanlar, işkence görenler, kaçırılanlar, öldürülenler ve diğer yanda her an alınıp götürülme korkusu yaşayan binlerce insan varken kalkıp bazı gerçeklerin peşine düşmenin ne denli bir ateşten gömlek olduğunu biliyorum. İki tarafı keskin bir kılıç üzerinde yol alma denemesi bu… **** Bir yandan da hiç ummadığınız bir başka taraftan darbe yiyebilirsiniz. Hiç ilginizin ve bilginizin olmadığı bir girişim adına hareket etmekle, onlar hesabına algı oluşturmaya çalışmakla suçlanabilirsiniz. Birileri kolaylıkla şunu diyebilir: “Bakın, Alev Coşkun ve ekibinin Cumhuriyet’i ele geçirmek için Saray’la işbirliği yaptığı gibi cemaat içerisinden de bir grup hain, Erdoğan’la görüşüyor. Bir taraftan bu trafik devam ederken Ahmet Dönmez de TR7/24’ten ayrıldı, bir Patreon hesabı açtı ve Hocaefendi’ye saldırıya geçti. Bunların hiç biri tesadüf değil. Hepsi birbiri ile bağlantılı ve ortak hareket eden bir ekip bunlar.”

Ahmet Dönmez'in yazısı sonrası örgüt içerisnde gruplar arasında çatışma sorgulama başlayınca Fetullah Gülen durumu engellemek için 3 Şubat 2018'de "Kenetlenme" paylaşımı yaptı: Evet, aynı ruh, aynı duygu, aynı düşünce, aynı mefkûre etrafında kenetlenmiş kimselerin birlik içinde Hakk’a yönelişlerinde öyle bir derinlik, his ve şuurlarında öyle bir zenginlik, zikr ü fikirlerinde öyle bir enginlik vardır ki, en istidatlı fertlerin ve en kâmil insanların bile, böyle bir heyet içindeki vâridlerin en küçüğünü dahi tek başlarına elde etmeleri mümkün değildir. Kenetlenme!.. Kenetlenmeyi yedekleyerek kenetlenme… Yemin etmeli, demeli ki: “Eğer ben kardeşlerime karşı içimde kötü bir duygu duyacaksam, Allah canımı alsın!..” Hani bazıları çok küçük şeylerde, hususiyle Doğu’da/Güneydoğu’da, avrat boşama mevzuunda, yakışıksız bir boşama şekli kullanırlar: “Üçten dokuza şart olsun ki!..” falan derler. Yahu dokuz yok zaten, “üç tane” dedi mi, bitti o mesele. Evet, aynen öyle, “Eğer kardeşlerimle zıtlaşacaksam, onları suçlayacaksam, atf-ı cürümde bulunacaksam, ‘Yüzünüzden oldu!’ diyeceksem, üçten dokuza… Üçten dokuza…” demeye hazır olmalı!.. Bu paylaşım sonrası örgüt derin bir sessizliğe büründü. Olayın üstüne ölü toprağı atıldı!

Gelelim yazımızın sonuna.. 24 Haziran seçim gecesi FETÖ içerisinde bir grubun (ki Fetullah Gülen onay vermese böyle bir şeyin gerçekleşmeyeceğini örgütün tüm mensupları bilir) hapsihanelerde isyan çıkartacağı bunun yüzünden binlerce kişinin öleceği kesinleşmiş durumda. Örgütteki herkes bunu kabul ediyor. Peki ne yapıyorlar? 15 Temmuz sonrası Gülen” Bağımsız uluslararası bir komisyon olayı araştırsın" demişti. Peki 24 Haziran 2018’de planlanan cezaevi isyanı ile ilgili araştırma yapması için uluslararası bir komisyona çağrı yaptı mı? Suç sabit. Peki bu suçluları yargıya niye teslim edilmedi? Neden üstü örtüldü ve hiçbir şey yaşanmamış gibi hal takınıldı? Çünkü FETÖ hiçbir zaman yaptığı suçlarının ayyuka çıkmasını sindiremez!

17/25 yargı darbesi ile olaydan habersiz birçok örgüt sempatizanının hayatı karardı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ise neredeyse her örgüt sempatizanı sıkıntılar yaşadı. Örgüt ona inananlardan habersiz eylemler yaparak ona inananları ateşe atmaya devam ediyor. 24 Haziran cezaevi isyanı yapılsa idi bundan kaç kişi etkilenecekti? Bunları umarım kafası karışık örgüt sempatizanları kendisine sorar. Çünkü örgütün "zihni berraklar" dediği kitle her satılanı almaya devam edecektir.

MALİK EJDER... [@malikejder_eha]